Avukat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Avukat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Anatomy of a Murder | Film Yorumu


KONUSU:
 Küçük kasabalardan birinde avukatlık yapan Paul Biaglar, Frederick Manion'un karısından aldığı telefonla ilginç bir vakaya dahil olur. Teğmen Manion bir cinayet suçunun tek şüphelisi olarak tutuklanmıştır.İlginç olan, Manion cinayeti işlediğini inkar etmez, haklı gerekçeleri olduğunu söyler. Öldürdüğü adam Barney Quill karısı Laura'ya tecavüz etmiştir ve suçu bu yüzden işlemiştir. Mahkeme bu mazereti kabul edecek mi, haklı kim sorularının cevabı filmin konusunu oluşturur.

YORUMUM:

'Adalet, avukatlar ve savcılar arasındaki bilek güreşi midir?' sorusunu akıllara getiren film 1959 yapımı ve siyah beyaz.İzlediğim ilk siyah beyaz film olur kendileri.İlk başta alışmakta zorlansam da renksiz film de ayrı güzelmiş dedirtti.Eski zamanda Amerika,insanların giyimi,jürinin mahkemedeki ağırlığı gibi konularda da az çok fikir sahibi oldum.Ve filmi soluksuz izledim.

KARAKTERLER:

                                                                   Paul Biaglar





On yıl bölge başsavcılığı yaptıktan sonra avukatlığa geçen Biaglar suçun pek de yaygın olmadığı bir kasabada balık tutarak yaşamaktadır.Davayı para için kabul eder.Avukatlıkta tecrübesi olmamasına karşın savcılara zor anlar yaşatır ve jüriyi etkilemeyi iyi başarır.Teğmenle arasında geçen bir diyalog:

  -Bir cinayet,dört durumda savunulabilir.Birinci durum,bu bir cinayet değil,intihar ya da kazadır.
   İkinci durum,bunu sen yapmamışsındır. Üçüncüsü,hukuken meşrudur.Haneni korumak ya da nefsi müdafaa gibi.Dördüncü durum,cinayet mazur görülebilir.
   -Karıma tecavüz eden adamı öldürmem neden hukuken meşru olmuyor?
   -Aradan geçen zaman yüzünde.Suçüstü yakalasaydın onu vurman meşru olurdu.Polise gitmeye zamanın varmış ama yapmamışsın.İntikam amacıyla tasarlayarak cinayet işlemekten suçlusun!




Teğmen Manion




28 yaşındaki Frederick Manion işlediği cinayet sebebiyle yargılanmaktadır.Suçu işlediğini inkar etmez,haklı sebepleri olduğunu savunur.Cinayeti işlediğini hatırlamaz ve geçici delilik yaşadığını söyler. Laura' yı derinden sever.


Laura Manion



Sergilediği hafif meşrep tavırlarda doğruyu söyleyip söylemediği son ana kadar soru işareti olarak kaldı.Mahkemede çapraz sorularda ise samimiyeti gözlerinden okundu.Ama sonu acı bitti.



Diğer Karakterler





Başsavcı yardımcısı Dancer en sevdiğim kişiliklerdendi.Sonuna kadar çabalarken ortağıyla uyumu farklı kişiliği mahkemenin katı havasını yumuşattı.Akıllıca hamleleri tanığa sorduğu sorular ve sıkıştırdığı anları göz kırpmadan izledim.

                                               
                                                              Hakim Maina




Şu tatlılığa bakar mısınız?Mahkemeyi sakin bir tavırla yönetirken savcı ve avukat arasında iyi hakemlik yaptı.Hakimler benim kafamda gaddar bir izlenim bırakmış ama Maima hem adaletli hem yumuşak bir tavır sergiledi.







Adını hatırlamasam da avukat Biagler' ın sekreteri de filme renk katan unsurlardı.Davayla ilgili dedikoduları toplamak için kuaföre gitmesi,maaşı yatmadığı için her fırsatta dile getirmesi,eskidiği için bazı harfler yazmayan daktilosunu değiştirmek gerektiğinden söz etmesi hoş ayrıntılardı.Zira daktilo p ve f harflerini yazmıyormuş.Fasulye parası yazmak isterse asulye arası oluyormuş:)


Gel gelelim davanın seyrine.Avukat Biagler'ın ordudan getirttiği doktor şöyle bir teşhiste bulunur:

' Frederick Manion'un Barney Quill'i öldürürken ateş ettiği sırada geçici olarak aklını kaybetmişti.O sırada doğruyu ve yanlışı ayırt edebiliyor olsa bile öldürmesi kaçınılmazdı.Bu 'tepkisel kişilik bölünmesi' olarak bilinir.Dayanılmaz itki olarak da bilinir.'


 Sonuç olarak jüri, savcıların tüm delillerine, hapishane arkadaşının ifadesine rağmen teğmeni haklı buldular.




Ve sonuç benim için beklenmedik oldu.Ben de teğmenin suçsuzluğuna Laura ya olan sevgisine inanmıştım ki,

   

                                                                                 Bu not her şeyi değiştirdi .


                                                                         En içimi yakan sahne de bu oldu.



  Evet kör topal,hatasıyla eksiğiyle ilk yazımın sonuna geldim.Beğenerek izlediğim bir filmin yorumuyla başlangıcı yaptım.Blog açmanın bana çok şey katacağına inanarak bu işe giriştim.Zamanla acemiliğimi atıp daha samimi yazılar yazmayı umuyorum. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler...

































0

copyright © . all rights reserved. designed by Color and Code

grid layout coding by helpblogger.com