Zayıflayamama Hikayem




Merhabalar,
Gönül isterdi ki bir başarı hikayesi olsun, azmin sonu selamettir olsun, before - after olsun ama bunların hiçbiri değil. Ne peki?
Bu yazıda uzun zamandır kilo vermek istememe rağmen neden veremediğimi, yaptığım yanlışları ve bundan sonra nasıl bir yol izleyeceğimden bahsetmek istedim.
  Öncelikle aşırı bi kilom yok ama zayıf da sayılmam. Uff tamam tamam on kilo fazlam var.
  Uzun zaman kendi çabalarımla, internette okuduğum yazılarla hatta Zahide Yetiş' de gördüğüm yöntemlerle yani kulaktan dolma bilgilerle zayıflamaya çabaladım. Sonunda canıma tak etti ve diyetisyene başvurdum. Diyet listesi hazırlamadan önce kan tahlili vermem gerekti ve o an hiç de ummadığım bir sorunla karşılaştım. Kolesterol değerlerim normalin üstündeydi ve aile hekimi bunun çok tehlikeli olduğunu söyledi. Otuz beş yaşına gelmeden kalp krizi geçirirsin dedi. Ödüm koptu haliyle. Hemen bu gün on bin adıma başlayacaksın dedi. 'Bugün yağmurlu yarın yaparım, yarın güneşli akşam yürürüm demek yok hemen şimdi!' deyince yarın yokmuş gibi yürüdüm. Velhasıl bir yılda dört kilocuk verebildim. İşte başarısızlığımın başlıca etmenleri:

1-Diyet veya Ziyafet
                              
Şu görüntüden o kadar nefret ettim ki. Yeşil elma, mezura, tartı...Yeşil elmanın adını duyunca direk açlık hissediyorum, dişlerimi kamaştırıyor, fiziksel reaksiyon gösteriyorum resmen. Evet gelelim benim yanlışıma: uzun süre aç kalmak. Hafif bir kahvaltıdan sonra masadan mutlu, kendime saygılı, hevesli, bu sefer başaracağımdan emim şekilde kalkıyordum. Ta ki sonraki öğüne kadar! Hatırlıyorum lisedeyken öğle yemeği yemezdim ama son teneffüste öyle halsiz düşerdim ki merdivenlerden sürüne sürüne kantine inip nugget alır yerdim.
 Diyetisyenin verdiği liste sık sık ama az az yemek üzere ama bilin bakalım ben nasıl yaptım sık sık ama çok çok yedim. Bi ortayı tutturamadım gitti.

2-Hareketsiz Yaşam

Bunca zaman spor yaptığımı sanıyordum ama anca ısınma hareketlerini yapmışım. Şöyle ter attıran kardio hareketleri, ağırlık kaldırma egzersizlerini, tempolu uzun yürüyüşü falan günlük hayatımın bir parçası yapmaya yeni yeni başlıyorum. Başarısızlığımın bir diğer nedeni düzenli ve etkili spor alışkanlığımın olmayışıydı. Buna çözüm olarak İSMEK' in aerobik kursuna kaydoldum. Günde birer saatten haftada iki günlük bir program. O da matını yere ser topla, ısınma hareketi, soğuma hareketi derken bir damla ter dökmeden 'Eveet hanımlar haftaya görüşürüz.' Zaten müzik teybi bozuk olduğu için pilates yaptırdılar. Nefes al nefes ver çok da etki etmedi bana.

3-Su İçmek

Gerçekten bunu yaptım bak. Litre litre su içen biriyim. Ama yine gol değil. Kan tahlili verirken hemşire hiç su içmiyor musun dedi. Ben de bolca içtiğimi söyledim. Bana ne derse beğenirsiniz?
'Susuzluktan damarların büzüşmüş.' Bu da ilk kez duyduğumuz bi tıbbi terim. 'Damar büzüşüklüğü'
Harbiden çok su içen biriyim. Avusturalya'da yaşasam kaynakları tüketiyor gerekçesiyle develerle birlikte beni de katlederlerdi.

4-Mahrum Bırakmak

Bütün bu hezimetler yetmezmiş gibi kendime kısıtlamalar getirdim. Zayıflayıncaya dek yeni kıyafet almayacağım dedim. Bazen hak etmediğimi düşündüm, bazen alsam da bana yakışmayacak zaten dedim, iyi günümdeysem zayıflayınca bana bol gelir dedim. Pek bi katkısı oldu mu? Hayır.


Şimdi de taktik değiştiriyorum. Ne gibi değişiklikler yapacağıma gelirsek:
1-IF diyeti uygulayacağım.
2- Egzersiz videolarıyla spor yapacağım.
3-Su içmeye devam
Aslında formül basit bakalım pratikte nasıl olacak. Zayıflama Hikayem adlı yazımda buluşmak dileğiyle fit kalın!!!




1 yorum:

copyright © . all rights reserved. designed by Color and Code

grid layout coding by helpblogger.com